Allah’ım

Gönlümüz ‘O’ nu ( c.c) ağırlayacak kadar temiz mi ?

Önce Seni bulmakları kendimden bildim
Övündüm kendimi şanslı saydım çünkü En Büyüğü seviyordum
Sonra okudum ki;

EBA
YEZİD BESTAMİ(RA); “İşin başında dört şeyi yanlış bellemiştim Zira öyle
zannettim ki ben O’nu istiyor zikrediyor biliyor seviyorum. İşin
sonunda uyanıp gö…rdüm ki O benden önce beni istiyor anıyor biliyor ve
seviyormuş.”

Anladım ki Sen beni bulmadan ben bir çöl gibiyim bağrımda her daim kızgın bir güneş ne yağmurum vardı ne de serabım…
Önce Seni bulmaları kendinden bildim
Aklım dedi;bak seni O’nun yolunda kıldım
Sonra düşündüm bu aklı veren beni benden önce tanıyordu
Beni benden önce bulmuştu
Bu düşüncelerimi bile O dilemeseydi düşünemeyeceğimi bilerek vurdum nefsime dert yularını…
Bu aklı verdiyse beni sevmiş ben onu sevmeden önce çünkü;
Aklı pusula gibi kullananlar ancak sevgiliyi bulabilirler…
Sonra zikretmelerimle övündüm ama O beni daha önce zikretmiş ki dilim onun lisanıyla şeref bulsun
Seven sevdiğinde çok iddialı ki sevilene paha biçilmez hediyelerle donatıyor göz kulak dil her azamı vermişse Yaradan istemeden
Kusursuz ve noksansız…
sevgi denmez mi buna ve ancak hediyeler sevilene verilir

Önce O beni sevdi ki hayat buldum
Ben aciz ne verdim buna karşılık çoğu zaman zikrini bile iş güç arasında söylemez olur dil
“ben ALLAH’ı seviyorum”
Sevmek
Sevmek; beyaz bir gül gibi olmalı hep mis gibi kokmalıhem de görüntüsüyle arı duru olmalı
Sevgisine talip olduğumuzu yansıtıyor mu gönlümüzyada o gönül onu ağırlayacak kadar tertemiz mi ?
Sevgide iddialıysak önce sevgilinin hediyesine sadık kalmalıydık bence
Doğarken günahsızlık hediye edilmiş bize koruyabildik mi?
Kusursuz sevgi için hazırlığımız var mı?
Misafir gelince veya gezmelere gidince özenle süsleniriz de
Seviyoruz dediğimizin makamına sevgiliye yakışır biçimde çıkıyor muyuz acaba?
Yine soruyorum önce biz mi sevdik
Türlü türlü nimetlerle bizi donatan mı yoksa?
Önce sevmeler bize ait değil hiçbir zaman
Sevgi kavramı bile bize bir armağan
Sevgili gizlide aramak en güzelidir de kaç gece sevgimiz uğruna sabahladık
Kaç gece uykularımızı muhabbet kılıcıyla baltaladıkdua yağmurunda ruhumuzu yıkadık
Sevilene layık olma derdiyle ağladık
Sevgisinde iddialı olanlar ben sevdim diyenler sevgilisine sevgilerini ispat etmeleri lazım
Zaten doğru olanda bu değimli
Sevgi söylenmeyince gömülü bir hazine gibidir
O hazine sandık da kaldıkça ne kıymeti olabilir ki sadece dışarıdan bakılınca görünen tahtadır…
Bir davamız varsa Hak namına kuru olmamalı
Her sevgili anılınca gönlümüzde ab-ı hayat pınarları çağlamalı

Zaten aşık olanlar bilir sevilen her hücreyi düşünceyi aklı ve de kalbi kaplar
Daralır nefesler hatırlandıkça sevilen içi garip garip bir heyecan sarar…
“’ım ben seni seviyorum”
diye iddia ediyoruz ya bunu aklımıza sormak lazım günde ne kadar düşünüyor
Gönlümüze sormak lazım kaç heyecanla titremenin sebebidir
Seven sevdiğiyle her dem beraber olmalı
Ruh her an Onu bulmalı
Bir Mecnunu Leyla’ya dönüştüren aşk damarlarımızda dolaşıyor mu acaba
Bir Muhiddin Arabî olup ben sevgiliyim diyebiliyor muyuz?
Sevgi sevilene teslim olmaktır azadken köle olmaktır
Köle ise bir yavuz uğrunca kalbi duran cariye gibi olmadıkça yanı;
Seven sevdiğinin yolunda ölmedikçe iddiasında ne derece samımıdır acaba?
Seven sevilenin sıfatına bürünmelidir
Kendine bakınca onu göstermelidir aynalar
Bir bakalım kendimize ve yansımamıza
Fazla uzağa gitmeye gerek yok yaşadığımız mekâna bakalım sevgiliye layık mı?
Gönlümüze bakalım sevgiliyi ağırlayacak kadar özel mi?
Sevgi ben olmayı bırakıp sen olmaksa
Sevgi kendini sevgiliye adamaksa
Yardan serden ve de candan geçmekse
Ve bu sorulara dil tereddütsüz evet derse
Sevmişiz biz bizi Seveni
Sevgi tek etmektir cümle dünya malını tasasını gamını
Bir tek şey dahi bırakmamaktır
işte o zaman ilahı ferman yankılanır gönül semalarından;

“Yere göğe sığmadım mümin kulumun kalbine sığdım ”

Bir yanıt yazın